"PEKİ DERİN DEVLET YOK MU ŞİMDİ?"

Ergenekon davasının düşmesi bir takım Yetmez ama Evetçileri kızdırmış görünüyor.
Bunun nedenlerinden biri yaşadıkları ağır fiyaskonun bir kez daha gözler önüne serilmesidir.
O zaman, "askeri vesayeti, darbeci zihniyeti tasfiye ediyor" diye yere göğe koyamadıkları ittifak ortaklarından biri 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunmuş, diğer ortak da, "Allah'ın lütfu" dediği bu girişimin anti demokratik sonuçlarına sahip çıkarak, tek adam rejimini oluşturmak için fırsat bilmiştir.
Bugün büyük bir pişkinlikle, "peki derin devlet yok muydu?" diye soruyorlar.
Elbette Derin Devlet vardı. Ergenekon Kumpasının arkasındaki güç Derin Devletin ta kendisiydi.
Ergenekon Davası ile açığa çıktı, süreç içinde güçlenerek iktidara geldi.


Bu sürecin açığa çıkardığı gerçeklere hatır gönül dinlemeden bakabilmek gerekir.
--- Ergenekon Kumpasının arkasındaki aktif ve yönlendirici güç Amerikancı Gülen Gladyosuydu. Türkiye'de Derin Devlet de her zaman Amerikancı ve NATO yanlısı olmuştur
--- Bu kumpasla AKP İktidarının önünün açılması amaçlanıyordu. Çünkü AKP iktidarı da bir Amerikan projesidir.
--- AKP, Küresel Kapitalizmin nezaret ve desteğinde Gülenci Gladyo, Kürt Hareketi ve Liberallerin ittifakı ile iktidara gelmişti.
--- Ergenekon Kumpası ve Çözüm süreci aynı operasyonun unsurlarıydı.
--- Ergenekon Kumpasını hazırlayanlar, bu davanın Susurluk Dosyasının devamı gibi sunsalar da, aslında Susurluk'un karartılmasında birinci derecede rol alanlardı.
Susurluk Dosyasında ismi en fazla geçen Mehmet Ağar, 2007 Haziranında Türkçe Olimpiyatları finalinde Gülen'e övgüler düzmüş, 2018 Seçimlerinde Erdoğan için koşturmuş, bugün de yeni kurulacak partiler için, "Erdoğan'a ihanet" suçlamasında bulunmaktadır.
--- Habur Kapısında oynanan "çadır tiyatrosunun" müjdesini, Derin Devletin en popüler ve gizlenemez bir aktörü olan Mehmet Ağar, "Düz ovada siyaset" sloganı ile vermiştir. Bu slogan, Derin Devletin Çözüm Sürecine onay verdiğinin ifadesidir.
--- Esasen PKK'nın Kürt kökenli yurttaşlarımız arasında güç ve itibar kazanması da, Derin Devletin insanlık dışı operasyonları, faili meçhul cinayetleri sayesinde olmuştur.
--- Nitekim Çözüm Sürecinin ilk adımları da bir Derin Devlet organizasyonu olarak Oslo'da atılmıştır.
--- Çözüm Sürecinin toplumsal meşruiyetini oluşturma görevini Derin Devletin organik bir uzantısı olan Gülen Cemaati üstlenmiştir. Yetmez ama Evet Süreci sofistike bir algı operasyonu olarak Gülen Cemaati sayesinde yürütülmüştür. İdeolojik alt yapısı Gülen Cemaatinin yönlendirdiği yayın organlarında, yine onların genelde sol ve liberallerden devşirdiği yazar ve aydınların senkronize bir şekilde yaptıkları propaganda sayesinde oluşturulmuştur.

Yani bu açıdan bakarsanız Yetmez ama Evet Süreci de bir Derin Devlet operasyonudur.
Bu sürecin içinde bulunan bir kısım aymazlara aykırı gelse de bu böyledir.
Bugünkü tek adam rejiminin oluşmasına verdikleri katkıyı görmezden gelip Ergenekon Davasının düşmesine tepki duyuyorlar.
"Soruşturma yeteri kadar derinleştirilmedi" diyorlar.
Keşke derinleştirilseydi
O derinlikte kendilerini bulurlardı.