8 Haziran 2013 Cumartesi

BU DİRENİŞ SOSYAL MEDYANIN GÖRSEL MEDYAYA KARŞI İSYANIDIR.

 Medyada Gezi Direnişi konuşuluyor. Gedikli yorumcular büyük bir pişkinlikle, direnen insanlara aslında ne olduklarını anlatıyorlar. Onlara "aslında siz busunuz, bu değilsiniz" gibisinden ahkam kesiyorlar. Yalan söylüyorlar! Aslında onlarda biliyor ki bu isyanın önemli kısmı kendilerine.
Yıllarca kafalarındaki muhalefeti biçimlendirip oluşturmaya çalıştılar. 10 yıl boyunca sürekli "muhalefete muhalefet" yapıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde ve tarihin hiçbir zamanında 10 yıldan beri Türkiye'de olduğu gibi "muhalefete muhalefet" yapılmamıştır. Bu trajikomik bir durumdur. Ve "medya aydınlarının" büyük ayıbıdır. Artık zor değil, bunca yıldır konuştuklarına baksınlar neler demişler, neler yazmışlar.
Bu direnişin çok ilginç bir yanı daha var. Bu direniş bir anlamda sosyal medyanın, görsel medyaya karşı bir isyanıdır. Zira sosyal medya sıradan insanların sesini duyurabilmesine olanak verdi. Görsel medyanın saltanatını sarstı. Görsel medya görmezlikten geldiği bu yükselişi ancak suratına tokat yiyince farkına vardı.
Şimdi bu tokatın sersemliğini üzerinden atmaya çalışıyor ancak akılları başlarına geldiğini söylemek güç.
Artık gedikli yorumcuların bildik klişe pazarlayıcıların bu kitleye anlatacak şeyi kalmadı. Söyledikleri hiçbir şey doğru çıkmadı, hiçbir öngörüleri gerçekleşmedi.
Bu direniş bir süre sonra meydanlarda sönümlense bile önümüzdeki zamanlarda daha büyük sokak direnişin temellerini hazırlamak üzere, sosyal medyada daha da hızlanarak sürecektir.
Nadi Öztüfekçi
8 Haziran 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.