7 Haziran 2013 Cuma

Yeşilköy'ün Humeyni'si...

Tarih tekerrürden ibaret değildir. Her olay kendine özgülükler taşır. Özellikle Erdoğan'la Humeyni kıyaslanmaz bile. Humeyni her şeyden önce anti-emperyalistti. Oysa Erdoğan Küresel Sermayenin bir projesidir.
Yine de tarihin benzerliklerinin bize kazandıracağı dersler vardır. Yandaş basın Erdoğan'a karşı bir darbe planından söz ediyor. Oysa "One Minute"un tadı damağında kalan Erdoğan, Humeyni'nin ...Paris dönüşüne benzer bir dönüş yapmayı planlamış gibi gözüküyor. Olayı Vikipedi'den şöyle bir anımsayalım;
1 Şubat 1979'da İran'a milyonların katıldığı bir karşılamayla dönen Humeyni, cumhurbaşkanlığına getirildi ve ömür boyu devletin dini ve siyasi lideri olarak kaldı. Devrim sırasında ilk önce liberal, sol ve dini gruplar Şah'ı devirmek için birleşmiş, Şah'ın devrilmesinden sonra ise iktidara yükselen Ayetullah Humeyni, muhalif liderleri ve grupları ortadan kaldırmış veya sindirmiştir.
Şimdi tekrar Erdoğan'ın bu ısrarlı yurtdışı gezisinin amacının ne olabileceği üzerine akıl yürütelim. Örneğin atacağı anti-demokratik adımlar için güçlü bir dönüş denemesi diyebilir miyiz? Güya halkın ısrarı ile yapılan plansız bir konuşma için seçim otobüsü hazırdı.
Reyhan'lı mitingini anımsatan araç desteği vs.
Peki, eğer yeterli bir destek görebilseydi o konuşma nasıl olurdu sizce?
Ama Fas'taki "istişare" her zaman Yeşilköy'e uymuyor. Ben Erdoğan'ı ilk defa bu kadar dağınık bir konuşmasını dinledim. Sanki elindeki metin 'VIP Salonu'nda acil bir yumuşatma ve "beklenmedik durum" operasyonu yemiş gibiydi.
Eh Erdoğan bu... Ancak bu kadar yumuşuyor.
Nadi Öztüfekçi
7 Haziran 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.