15 Temmuz 2014 Salı

OTUZBİR YIL ÖNCEKİ GIRGIR KAPAĞI…



12 Eylül Faşist darbesinden sonraki ilk seçimlerde üç parti seçime katılmıştı. Seçim sonuçları açıklandığında Necdet Calp'ın başkanı olduğu Halkçı Parti beklenenin çok üzerinde oy almıştı.
Seçimin hemen sonrası çıkan GırGır dergisinin kapağını hatırlıyorum.
Google'da aradım ama ne yazık ki bulamadım.
Hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışayım. Necdet Calp ve parti kurmayları büyük bir tehlikeyi atlatmış insanların yüz ifadeleri ile, kan ter içinde, ellerinde mendil, alınlarını falan siliyorlar.
Necdet Calp; "Öfff..!! Az kaldı kazanacaktık" diyor.
Evet, o dönemde 12 Eylül cuntası partileri kapatmıştı. İlk seçimlerde de kendi dizayn ettiği üç partinin seçimlere girmesine izin vermişti.
Cunta Turgut Sunalp'ın MDP'sini destekledi. Ama Küresel Sermaye Turgut Özal'ın ANAP'ını tercih etti. Halkçı Parti ise konu mankeni olarak düşünülmüştü.
Necdet Calp İzmir Valisi iken üniversitelerde artan şiddet olayları nedeni ile çeşitli gruplarla görüşmeler yapmıştı. E.Ü. Bornova kampusu İGD’lileri adına görüşme yapan grup içerisinde ben de vardım. Yani bir şekilde tanımıştım. Sonraki bir-iki yıl içersinde çeşitli vesilerle karşılaştık. Ölen insanın arkasından konuşmak olacak -olursa olsun- ama o zamanlar 20 yaşlarında bir genç olarak ben de bıraktığı izlenim hiç de bir parti başkanı olacak kadar bir vizyona sahip olmadığı yönündeydi.
Nitekim seçim çalışmaları esnasında bu görüldü. Hafızalarda kalan tek aksiyonu; seçim öncesi TRT'de yayınlanan üç partinin katıldığı programda, Turgut Özal'la Boğaz Köprüsünün satışı konusunda girdiği bir polemikte masaya vurup "Sattırmam efendim!!" diye bağırmasıydı.
Paşalar tarafından o gün için "solu" mümkün olduğunca kötü temsil edebilsin diye özellikle aranıp bulunmuştu. Bu, herkes tarafından biliniyordu aslında. Ama medyanın ustaca taktiklerle Turgut Özal'ı desteklemesine rağmen, o göstermelik tepki bile işe yaramış, hesaplanandan ve belki de Necdet Calp’in istediğinden fazla oy almıştı.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım GırGır’ın kapağındaki o karikatür bu durumu çok iyi tanımlamıştı.
Günümüze gelince; Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi ve yapılan seçim çalışmalarını, Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarını falan izleyince 31 yıl önceki seçimleri hatırladım.
Tıpkı o zamanlar olduğu gibi her şey Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin iktidarının sekteye uğramaması yönünde ayarlanmış gibi. Erdoğan ve AKP iktidarına karşı tepki ustalıkla kadükleştirilip etkisizleştiriliyor.
Bence İhsanoğlu’nu ve CHP’yi en fazla eleştirenler aslında en fazla teşekkür etmesi gerekenler...
Bu kadar eleştiriye açık(!) ve uygun bir rakip bulunamaz çünkü.
Seçim sonuçlandığında; GırGır’ın 31 yıl önceki kapak karikatürü, İhsanoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’na uyarlanıp çizilirse bence cuk oturur.
Tabii aynı telaşı yaşayan başka birileri de karikatüre ilave edilebilir.

Nadi Öztüfekçi
15 Temmuz 2014


GırGır'ın o kapak karikatürünü bulamadım.
Onun yerine hemen aynı anlama gelecek bir uyarlamamı koyuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.