Bir önceki MUTANT SOLCULAR BULVARINDAN ZEHİRLİ ZIRVALAR..! adlı yazımda, adından anlaşılacağı gibi bazı zehirli zırvalardan söz etmiştim.
Sol Mahalledeki Mutant Solcular Bulvarından yayılan zehirli zırvalardı bunlar.
Bu yazımda anlatacağım Zehirli Zırvayı sonraya saklamıştım.
Çünkü bu zehirli zırva Mutant Solcular Bulvarı sakinleri tarafından yayılmıyor. Hatta Sol Mahalleden bile yayılmıyor.
Bu zehirli zırvalar Karanlık Mahalleden yayılıyor. Oradaki sokak ve cadde ayrıntılarını, Bulvarı var mı yok mu, varsa bile adlarını falan bilmiyorum.
O mahallelerde bulunmadım çünkü.
Ama o mahallenin sakinlerini biliyorum. Sizler de biliyorsunuz.
Hemen her mahallede geziyorlar, hatta salt görevlerini yapsınlar, zehirli zırvaları daha iyi yayabilsinler diye oralarda ikamet edebilirler. Ama her daim kökleri karanlık mahalleye dayanır.
Bu defa fazla ayrıntıya girmeyeceğim.
Kısaca Mutant Solcularına göre farklarından söz edeyim.
Bir kere Mutant falan değiller. Zehirli zırvaları yayma eğilimleri kendi doğal hallerinden kaynaklanıyor.
"Eğer Mutant değillerse bu ucube halleri nereden geliyor?" derseniz, bana kalırsa kromozom anomalisi örneğidir derim.
Birçoğunun önceki hallerini bilmiyorum.
Ama Karanlık Mahallenin gediklilerinden biri olan Doğu Perinçek'i tanıyorum. Bildim bileli ucubeydi.
Ben, fazla uzatmadan yaydıkları zehirli zırvayı anlatmak istiyorum. Çünkü birazcık karmaşık ve bir o kadar ilginç.
Zira Mutant Solcular Bulvarından üretilen bir zırvayla aynı pakette yer alıyor.
Paketin adı; Erdoğan Değişti.
Erdoğan Değişti zırva paketi içinde neler var?
Bu paketin içinde bir çok değişik zehirli zırva var. Yukarıda sözünü ettiğim gibi bu zırva paketinde tek bir odaktan üretilen zırvalar yok. Bu paketin içine hem Karanlık mahalle, hem de Mutant Solcular Bulvarı sakinlerinden yayılan zehirli zırvalar var.
Oldukça yanıltıcı ve etkili zehirleri olan zırvalar bunlar.
Öncelikle uyuşturucu etkileri var.
Ancak bu yazıda sadece Karanlık Mahallenin zırvası hakkında yazmayı, aynı paket içindeki Mutant Solcuları Bulvarından yayılan diğer zırvanın adın koyup başka bir yazıda ele almayı planlıyorum.
1) Erdoğan hatasını gördü ve Milli Güçlerle birlik oldu!??
Bu zırvayı daha çok Erol Mütercimler kıvamındaki, Gülen Cemaati ve Erdoğan'ın arası bozulunca aniden popüler olan emekli generaller, Doğu Perinçek ve etrafındaki yazarlar yayıyorlar.
Özellikle 15 Temmuzdan sonra, AKP'yi değil ama Erdoğan'ı FETÖ ile en fazla ve etkili mücadele eden kişi olarak görüyorlar.
Bu zehirli zırvanın kanıtı da bir başka zırva; "Erdoğan AKP tarafından yalnız bırakılıyor!?"
Bir başka zırva daha var; "Amerika ve AB'nin Erdoğansız bir AKP istiyor!?"
Tıpkı bozacının şahidi şıracı olduğu gibi; zırvaların da kanıtı diğer zırvalar.
Böylece, örgütü tarafından yalnız bırakılan bir Erdoğan, ABD tarafından da "FETÖ" marifetiyle harcanmak istenince aniden aklı başına geliyor ve "vatansever" güçlerin tarafına geçiyor.
Tam bir Farnk Capra(*) filmi senaryosu...
Bir şey daha var...
Bu zırvayı yayanlar demek ki Erdoğan'ın 'daha önce Milli Güçlerle' birlikte olmadığını kabul etmiş oluyorlar.
Bu arada; 'daha önce' derken, hangi tarihi milat olarak alacağız? Erdoğan-Gülen restleşmesinin net olarak ortaya çıktığı 17-25 Aralık tarihini mi, yoksa 15 Temmuz Darbe (girişim, tiyatro, mizanseni, her neyse) sonrasını mı? Her ikisi de Erdoğan'ı aklıyor.
Hadi onu geçelim, asıl önemlisi daha önceki partnerleri..?
Bu partnerler, daha doğrusu içinde bulunduğu birliktelik, öyle, "Ben size küstüm. Artık karşı tarafa geçiyorum" diyerek bitirebileceği bir birliktelik mi?
Ve birlikte bölge ve ülkemizde neler yapmışlardı?
Şimdi birlikte olduğu güçleri bir daha hatırlayarak, mantık ve vicdanı birlikte işleterek akıl yürütelim.
Erdoğan, Küresel güçlerle, yani bir süreden beri kavga ediyor izlenimi verdiği, ABD ve AB emperyalizmi ile birlikteydi.
2002'den bu yana hakkında emperyalizmin projesi olarak (bizzat bu güruh tarafından da) değerlendirilen, siyasi tarihimizin en önemli figürü aniden karar değiştirip karşı tarafa geçebilir mi?
BOP eş başkanı olmakla övünen, 2013'e kadar Gülen Cemaati ile salya, sümüklerinin birbirine karıştığı bir işbirliğinin baş aktörü Erdoğan'ın aniden değişmesi mümkün mü?
Oslo görüşmelerinin, Habur şenliklerinin, Çözüm Süreçlerinin mimarı, baş aktörü..?
İmralı'yı adeta Bab-ı Feyz ilan eden, Misak-ı Milli, Lozan ve Serv Antlaşmaları konusunda kalp kalbe olduğu anlaşılan, TSK'nın Kozmik Odasını Cemaate teslim eden Erdoğan, fabrika ayarlarından çıkabilir mi?
Suriye sınırlarındaki mayınları temizlettikten sonra İsrail'in denetimine sunması güç bela önlenebilen Erdoğan Milli Güçlerin yanına geçecek öyle mi?
Küresel Sermayenin istek ve gereksinimleri doğrultusunda Suriye'nin parçalanması operasyonunun en hevesli aktörü olan bir figüre anti emperyalist bir kılık giydireceksiniz, biz de bunu yutacağız.
Evlatları, damatları, yakınları Küresel kapitalizmin bağrında milyarlarca liralık sermayelerle iş yapacak, ailece Küresel Sermayenin önemli unsurlarından birisi olacaklar ve bizler de Küresel Sermayeye ve onun tetikçiliğini yapan Emperyalist Devletlerle çeliştiğine, çelişebileceğine inanacağız!?
Erdoğan'ın iktidarı boyunca yaptıkları sıradan bir siyaset adamının yaptıkları ve yapabilecekleriyle kıyaslanamaz.
En önemli küresel aktörlerle önemli küresel etkileri olan gelişmelerin içinde yer aldı.
Büyük bir operasyonun önemli aktörlerindendi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak değil, bizzat Erdoğan olarak bu lanetli mekanizmanın bir çarkı oldu.
Öyle bir sabıkadan dönülemez.
Erdoğan ve ailesi Küresel Sermayenin bir parçası...
Küresel kapitalizm pistinde, Küresel kapitalizmin kuralları çerçevesinde, kendi adına koşuyor, Türkiye Cumhuriyeti adına değil.
Türkiye Cumhurbaşkanı olması kendisine ve ailesine bu koşuda doping sağlıyor sadece.
Erdoğan'ın nasıl bir süreçten geldiği, bugünkü pozisyonun en belirleyici ve tanımlayıcı unsurudur.
Bu karanlık mahallenin sakinleri süreci saptırıyorlar. Yaydıkları zırvaları başka zırvalarla kanıtlamaya çalışıyorlar. Bu zırvaların zehri, Emperyalizme ve Küresel Kapitalizme karşı mücadelede uyuşturucu etkisi yapıyor.
Bu güruh bu zehirli zırvayı yaymak için kanal kanal dolaşıyorlar.
"Milli Güçler" tanımlamasıyla, Türk budunculuğu üzerinden yaptıkları şovenliği, yabancı veya batı karşıtlığını, Emperyalist bloklar arası taraf olmayı anti emperyalist ya da Kemalist olmakla bir tutuyorlar.
Bir yandan 16 Nisan Anayasa Referandumunda hızlanan Kemalist dinamiği sönümlendirmeye çalışırken, diğer yandan Erdoğan'ı da anti emperyalist bir kahraman olarak lanse ederek bu dinamiği bölmeyi de hedefliyorlar.
Böylece Erdoğan'ı şimdiden, 2019'da tek adamların yarışacağı seçimler için ayna tersinden desteklemiş oluyorlar.
İki önemli dezenfermasyonun yürütülmesine yol açıyorlar.
Bunlardan bir tanesi; emperyalizm kavramının sulandırılması, ayakları havada, kapitalizmden bağımsız bir emperyalizm tanımı.
İkincisi de bir başka mahallede etkili olan Mutant Solcular Bulvarından yayılan, ağırlıklı liberal ve sol liberaller tarafından kullanılan, keskin solcuların da teşne olduğu, sınıfsal temellerden yoksun, mistik bir "Derin Devlet" tanımı...
Karanlık Mahallenin "Milli Güçler" diye tanımladıkları kesim Sol Mahallenin bazı caddelerinin bu arada Mutant Solcular Bulvarının jargonunda "Derin Devlet" diye geçiyor.
İşte o Erdoğan Değişti paket zırvasının altında, bu Derin Devlet dezenformasyonu var.
Bu dezenformasyon, ayna tersi bir başka zehirli zırvayı bu paketin içine katıyor. Mutant Solcular Bulvarından yayılan bir başka zırva...
Zırvanın madde numarası ve adını bu yazıda koyup önümüzdeki yazıda ele almayı düşünüyorum.
Zırvanın adı: 2) Erdoğan Derin Devlet tarafından ele geçirildi!?? olacak.
Bu zırvayı önümüzdeki sayıda almamın nedeni sadece yazının uzamasını önlemek değil.
Adında gördüğünüz Derin Devlet kavramını bu zırvayı ele almadan hemen önce, ayrıca ele almak gerekiyor.
Ve bu zırvayı ele aldıktan sonra da Karanlık Mahallenin Emperyalizm tanımı üzerine akıl yürütmek gerekiyor.
En sonunda da bu kavramların nasıl birbirlerini tamamladığını, birbirleriyle ne kadar uyuştuğunu gözler önüne sermeliyiz.
Bütün bunları bu yazıya katsaydım, sadece uzatmayacak, aynı zamanda karmaşıklaştıracaktı.
O yüzden bir başka yazı, belki de üzerine bir başka yazı daha gerekecek.
Saygılarımla
Nadi Öztüfekçi
29 Ağustos 2017
(*) Capra Filmlerinde genellikle filmin başında olumsuz tavırları ile kötü bir karakter, bir de olağanüstü iyi niyetli kararlı bir karakter vardır.
Kötü karakter bazen sert ve bağnaz bir baba, kötü ve vicdansız bir zengin, çıkarcı bir politikacı veya kariyerist bir gazeteci olabilir.
İyi karakterin başına işler açar kötülükler yapar, sorunlar çıkarır.
Filmdeki gelişmelerin sonucunda bu karakter aniden değişir.
İyi bir insana dönüşür, iyi tarafa geçer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.