21 Mart 2018 Çarşamba

YAĞMA ve GANİMET PAYLAŞIMI ÜZERİNE BUYRUKLAR...

ÖSO militanlarını ölme pahasına Afrin Harekatına katılma nedenlerinden biri ortaya çıktı.
Yağmacılık ve ganimet...
Yağmacılık köklü tarihsel alt yapısı olan toplumsal bir davranıştır.
Hemen tüm kültürlerde vardır.
O kadar toplumsallaşmış bir davranış biçimidir ki kurallara bağlanmıştır.
Örneğin İslam'ın henüz yeni şekillendiği zamanlarda yağma ve ganimetin, nasıl yapılıp paylaşılması hakkında 9-10 ayet indirilmiştir. (*)
Afrin'de yağma yapan ÖSO askerleri de aslında, -inançları gereği- Allah'ın kendilerine bahşettiği hakkı kullanıyorlar.
Allah adına "cihat" yaptıklarını ve Allah'ın kendilerini mükafatlandırdığını düşünüyorlar.
Aşağıda ganimetlerin paylaşımı ile ilgili ayetlerden örnekler var.
O ayetleri incelediğinizde hepsinin de Medeni Ayet olduğunu görürsünüz. Yani Hz. Muhammedin Medine'de olduğu zamanlarda inen ayetler.
Çünkü o sıralar Mekke'ye giden ya da Mekke'den gelen kervanlara Cihat adına saldırılıp yağmalanıyordu.
Elbette yağma sonucunda elde edilen ganimetlerin paylaşılması sırasında sorunlar çıkıyor ve bunların kurallara bağlanması gerekiyordu.
Allah adına yapılan Cihatların temel motivasyonu bu ganimetlerdir.
Enfal Suresinin 69. ayetinde şöyle diyor:
"Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve hoş olarak yiyin ve Allah'a karşı gelmekten sakının. Muhakkak ki, Allah bağışlayıcıdır ve merhamet edicidir."
AKP Genel Başkanı ve kendisine endeksli medya Afrin Harekatının temel motivasyonu olarak İslam'ı yoğun şekilde kullandı.
TSK askerleri böyle bir yağmaya katılmadılarsa (umarım katılmamışlardır) bunun tek nedeni laik cumhuriyetin bugüne taşıdığı gelenek ve aşıladığı bilinçtir.
Erdoğan'ın ve avenesinin etrafa yaydığı yoğun İslam şovenizminin ÖSO militanlarına yansıyan kısmında kaça katlandığını bilemiyoruz.
Ama ortaya çıkan görüntüler Cihat adına savaşan bu Allah'ın askerlerinin bu savaşa katılmalarındaki temel motivasyonun ne olduğunu gösterdi.
Açıkçası bu görüntüler hiç şaşırtıcı değil.
Tam bu noktada bir hatırlatma yapmak istiyorum.
15 Temmuz Darbe Girişimi diye adlandırılan büyük algı operasyonununda, adeta kahraman ilan edilen, "darbeyi önlemek" adına yaptıkları yasa ve vicdan sınırlarını aşan davranışları bir kalemde suç olmaktan çıkarılan o güruh üzerine biraz düşünelim.
Her ne kadar kurdukları HÖH (Halk Özel Harekatı) adlı dernek kapatılsa da örgütsel yapılarının sürüdüğünü düşündüğüm bu güruhun, temel anlayışlarının ÖSO militanlarının ekseriyetinden farklı olduğunu hiç sanmıyorum. Her ikisinin temel motivasyonu aynı; İslamcılık ve cihat kültürü...
O yüzden önümüzdeki günlerde -herhangi bir nedenle- size karşı yapacakları bir "özel harekatın-cihatın" zaferle sonuçlandığında olabilecekler, ÖSO'nun Afrin'de yaptıklarından farklı olmayacaktır.
Bunun delili aşağıya alıntıladığım ayetlerin (Kuranda ayet kelimesi delil anlamında da kullanılır) ta kendisidir. Örneğin Fetih Suresi 19. Ayet: "Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."

Allah adına savaşanların ganimetlerle mükafatlandırılması sadece İslamiyete ait bir kültür, gelenek değildir. Savaşlarda elde edilen ganimetlerin nasıl paylaşılacağı, ilk önce, uzun uzun Tevrat'ta (**) anlatılmıştır.
Esasen, din, talan ve ganimet savaşların temel motivasyonudur.
İsa peygamberin mal biriktirmeye, savaşlara karşı olması ve bu nedenle İncillerde ganimet paylaşımı hakkında herhangi bir bilginin olmaması Hristiyanlığın savaş ve talanlarda dahli olmamasını getirmez.
Hristiyanlık tarihi boyunca Kiliseler Tevrat'taki cihat ve yağma emirlerinden esinlenmişler, savaşlara öncülük etmiş, Haçlı Seferleri düzenlemişlerdir.
Haçlı seferlerinin de temel motivasyonu talan ve ganimettir.
İstanbul ilk talanını 1453'te Fatih tarafından fethedilmesinden 250 yıl önce Hristiyanlar tarafından yaşadı. Haçlı seferi için gerekli olan, bir taht anlaşmazlığını çözmek karşılığında vaat edilen parayı tedarik etmek üzere Kudüs'e giden Latin Katolik Haçlı ordusu İstanbul'a yöneldi. İşler planlandığı gibi gitmeyince İstanbul, 1204'te Latinler tarafından işgal edilip 3 gün boyunca yağmalandı.
Sultan Mehmet'in 1453'teki fethinden sonra da 3 gün boyunca yağmalandı.
Amerika'nın keşfi insanlık tarihinin en büyük talanlarının bu kıta üzerinde yapıla gelmesinin başlangıcı olmuş ve Kilise hemen hepsinde -Amerikanın bizzat keşfi dahil- baş aktörlerden biri olmuştur.

Yağma ve talanın hemen hepsinin ardında din faktörü olmuştur. Hem de sadece Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık değil, hemen bütün dinler, savaşların ve yağmanın meşru kılınmasında  rol oynamışlar, yağmanın ve ganimet paylaşımının kurallarını belirlemişlerdir.
Ama yağma ve ganimetin kurallarının en gelişmiş hali kapitalizmin kendisidir.

Kapitalizmin bir tanımı da insan emeğinin, doğanın, toprakların, yaşamsal kaynakların, yer altı ve yer üstü zenginliklerin talan edilmesinin ve paylaşımının kurallara bağlanmasıdır.
Emperyalizm Kapitalizmin üst düzeyde gelişmiş halidir.
Bu üst düzeyde gelişmişlik hali, talan ve ganimetlerin paylaşım konusunda da öyledir.
Özellikle üç dinin de doğduğu Ortadoğu'da toprakların, yer altı ve yer üstü zenginliklerinin paylaşımında da, tıpkı Tevrat ve Kuran'da olduğu gibi yapılıyor.
Nasıl Allah Musa'nın da, Muhammet'in de paylarını belirlediği gibi paylaştırma görevini de bizzat kendilerine veriyorsa, büyük devletlerin payları da özel olarak ayrılıp, paylaşım da bizzat büyük devletlerin kendisi tarafından yapılıyor.
PYD ve ÖSO'nun payları konjonktüre göre bir ona, bir buna paylaştırılıyor.
Yakın zamanda bizzat ABD'nin desteği ile PYD'ye verilen topraklar, -ABD'nin uzun veya kısa vadeli strateji ve taktiklerine endeksli olarak- Küresel Kapitalizmin bölgedeki en önemli aktörlerinden olan Erdoğan-AKP iktidarınca, bu defa ÖSO'ya veriliyor.

Bu kanlı,"dostlar alışverişte görsün" senaryosunu gerçekçi kılmak adına da binlerce kişi ölüyor.
Sonuçta Suriye toprakları yağmalanmış oluyor.
Ama en kötüsü yağma kültürü yerleşmiş, kanıksanmış ve meşrulaştırılmış oluyor.

Afrin'de ortaya çıkan görüntüler gösterdi ki bir zamanlar insanların yaşadığı evler, çalıştığı iş yerleri çoktan yağmalanmış, insanlar yurtlarından sürülmüş, yurtları da paralı askerlerin dövüşüp, savaşıp, birbirini öldürdüğü arenalara dönüşmüş.
Ne yazık ki; ölümlerden, dökülen kandan başka her şeyin sahte, her şeyin tezgah olduğu, kanlı ölüm senaryolarını sahnelendiği bu ARENALAR da kanıksanmış ve meşrulaşmış oluyor.

Nadi Öztüfekçi
22 Mart 2018



(*) KURAN'DA GANİMET PAYLAŞIMI İLE İLGİLİ AYETLER
8:1 - Sana ganimetlerin bölüştürülmesini soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz Allah'tan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin. Allah'a ve Resulü'ne itaat edin.
8:41 - Şunu da biliniz ki, ganimet olarak aldığınız her hangi bir şeyden beşte biri mutlaka Allah içindir. O da peygambere ve ona yakınlığı olanlara, yetimlere, miskinlere ve yolda kalmışlara aittir. Eğer siz Allah'a iman etmiş, hak ile batılın ayrıldığı o gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği o (Bedir) günü kulumuza indirdiğimiz âyetlere iman getirmiş iseniz bunu böyle biliniz. Ve biliniz ki, Allah, herşeye kâdirdir.
8:69 - Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve hoş olarak yiyin ve Allah'a karşı gelmekten sakının. Muhakkak ki, Allah bağışlayıcıdır ve merhamet edicidir.
48:19 - Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
48:21 - Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Allah'ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır. Allah herşeye kâdirdir.
59:6 - Allah'ın, onlardan peygamberine verdiği ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. Fakat Allah peygamberini, dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeye kadirdir.
59:7 - Allah'ın o kent halkından, Resulüne verdiği ganimetler, Allah'a, Resul'e, ona akrabalığı bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta ki içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.
59:8 - Bir de göç eden fakirlere aittir ki yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'ın lütuf ve rızasını ararlar; Allah'a ve Resulüne yardım ederler. İşte doğru olanlar onlardır.
60:11 - Eğer eşlerinizden biri, sizden kâfirlere kaçar da siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.

(*) TEVRAT'TA GANİMET PAYLAŞIMI İLE İLGİLİ YAZILANLAR
“(Yeşu onlara) Evlerinize büyük servetle, çok sayıda hayvanla, altın, gümüş, tunç, demir ve çok miktarda giysiyle dönün' dedi. Düşmanlarınızdan elde ettiğiniz ganimeti kardeşlerinizle paylaşın.” (Tevrat Yeşu Kitabı 22: 8

“RAB Musa'ya şöyle dedi: 'Sen, Kahin Elazar ve cemaatin aile başları çapul malı, insanlar ile hayvanları sayacaksınız. Çapul malını savaşa katılan askerlerle cemaatin geri kalanı arasında paylaştıracaksınız. Savaşa katılan askerlere düşen paydan insan, sığır, eşek, davardan vergi olarak RAB'be 500/1 pay ayıracaksın. Bu vergiyi askerlere düşen yarı paydan alacak, RAB'be armağan olarak Kahin Elazar'a vereceksin. Öbür İsraillilere düşen yarıdan, gerek insanlardan, gerek hayvanlardan sığır, eşek, davardan 50/1ini alıp RAB'bin Evinin (mabet) hizmetinden sorumlu olan Levililer'e vereceksin.' Musa ile Kahin Elazar RAB'bin buyurduğu gibi yaptılar.” (Tevrat, Sayılar 31: 25-31

"Ordu komutanları, biner ve yüzer kişilik birlik komutanları Musa'ya gidip, 'Efendimiz, yönetimimiz altındaki askerleri saydık, eksik yok' dediler, 'İşte, ele geçirdiğimiz altın eşyaları, pazıbentleri, bilezikleri, yüzükleri, küpeleri, kolyeleri getirdik. Günahlarımızı bağışlatmak için bunları RAB'be sunuyoruz.' Musa'yla Kahin Elazar altını, her tür işlenmiş altın eşyayı onlardan aldılar. Biner ve yüzer kişilik birlik komutanlarından alıp RAB'be armağan olarak sundukları altının toplam ağırlığı 16 750 şekeldi . Savaşa katılan her asker kendine yağmalanmış maldan almıştı.” (Tevrat, Sayılar 31: 31-53



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.