13 Mart 2018 Salı

NABİ YAĞCI'NIN ÖZRÜ..!

Şu ifade şu sıralar, Nabi Yağcının verdiği bir öz eleştiri olarak Facebook sayfalarında dolaştırılıyor.
"Tarihin gerçek dilini çözdüğümde görüyorum ki, biz dün farkına varmadan "Türkiye Komünist Partisi" değil, "Türk Komünist Partisi" olmuşuz. Oysa komünist olmanın ayrıksı yanı en başta enternasyonalist olmasıdır. Hem enternasyonalist, hem ulusalcı olunamaz, olunursa da komünist olunamaz...
Bu nedenle dünün TKP genel sekreteri ve aynı zamanda bir Türk olarak geriye dönüp Kürt halkından, Ermeni halkından, bu topraklarda soykırıma, tehcire, asimilasyona, baskıya ve tenkile (yok etmeye) uğramış bütün halklardan özür diliyorum. Türk halkından da özür diliyorum, zira diğer halklar özgür olmadan halkım da özgür olamazdı."
Nabi Yağcı'nın gerçekten bunları söylemiş midir, söylemişse bile ne zaman söylemiştir bilemem.
Ben de buna benzer bir şeyler hatırlar gibiyim.
Öncelikle; Nabi Yağcı'nın bu öz eleştiriyi sadece kendi adına yapabilir.
Kendisinin "dünün TKP genel sekreteri ve aynı zamanda bir Türk olarak" yaptığı bu öz eleştiriyi, "dünün sıradan bir TKP üyesi ve bir Türkiyeli olarak kesinlikle üzerime alınmıyorum.
Tamamıyla kendi kişisel meselesidir.
Nabi yağcının gerçekten öz eleştiri vermesi gereken bir çok konu vardır.
Bunlardan en önemlilerinden biri; hiç bir zaman ideolojisini benimsemediği bir örgütün genel sekreterliğini yapması, bu yetkiyi elde etmek için çaba sarf etmesidir.
Bir diğeri; TKP'nin tarih sahnesinden bir aktör olarak silinmesinde birinci dereceden dahli olduğu halde, TKP Genel Sekreteri titrini kullanarak verdiği röportajlar ve yazdığı yazılarla TKP üyelerini yönlendirmeyi sürdürmesidir.
AKP'nin, Siyaset Akademilerinde ders vermesi, Bugünkü Erdoğan-AKP despotik yönetiminim iktidarının oluşmasında üst düzeyde katkısı olan Taraf Gazetesinde yazarlık yapması, bugün her birinin kumpas olduğu anlaşılan öngörülerde bulunması da özeleştiri vermesi gereken diğer fiyaskolarıdır.
Her şeye rağmen buradaki asıl mesele Nabi Yağcı'nın kendisi değildir.
Yukarıda ona ait olduğu söylenen -ki bunun doğru olması büyük olasılık- sözlerdeki algı operasyonudur.
Bu kısa metin, iğrenç ve tehlikeli bir pişmanlık algısını, -80 öncesinin- binlerce komünist, sosyalist ve solcusuna bulaştırma amacını taşımaktadır.
Elbette bu konudaki algı çarpıtması, Nabi Yağcı'nın bu alıntıda söyledikleri değil, yüzlerce odaktan üretilen, binlercesinden biridir.
Günümüzün en büyük tehlikesi Küresel Kapitalizmin emekçi uluslara saldırısıdır.
Bu saldırının ülkemizde bu denli yıkıcı etkisinin nedenlerinden biri de Türkiye Soluna bulaştırılan bu pişmanlık algısıyla birlikte ortaya çıkan şaşkınlıktır.
Bu şaşkınlıkla Türkiye Solu, Emperyalizmle işbirliği yapmanın kabul edilebilirliğini tartışmaktadır.
Emperyalizmle ve Küresel Kapitalizmle mücadelede önder olması gereken Türkiye Solunun önemli bir kısmı bu mücadeleyi modası geçmiş beyhude bir çaba olarak görmektedir.

Nadi Öztüfekçi
13 Mart 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.