14 Haziran 2013 Cuma

POSTMODERN FAŞİZM

Erdoğan: "Ben yargıdan da üzerine düşeni yapmasını bekliyorum. Bu kadar da açık konuşuyorum. Laf nereye giderse gitsin". diyordu bu günkü konuşmasında...
Bu sözlerin bu kadar rahat söyleyebilmesi başka bir ülkede olsa bir skandal sayılır ortalık ayağa kalkardı. Bu sözler yargıya müdahaleden öte yargıya direktif vermektir. Ne yazık ki 12 Eylül Referandumunda bu manzaranın eskizlerini görmüş, 12 Eylül darbesini savunmakla suçlanmayı göze alarak dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışmıştık. Ne yazık ki bu çabalarımız yetmedi.
Şimdilik 'geçmişte kim nasıl davrandı' faslını bir yana bırakıp şu soruya yanıt arayalım; bugüne baktığımızda ortada dikilip duran iktidar ucubesini nasıl tanımlayacağız?
Yasama, yürütme ve yargının bu kadar can ciğer kuzu sarması olduğu bu yönetim biçiminin, gelişen teknolojiyi ve şiddet unsurunu ihtiyaç duyduğunda çekinmeden ve rahatça kullanabildiğini de hesaba katarsak, adı ne olur?
Ben faşizm olarak nitelendiriyorum.
Ama bu yazıda bu söylemimin kendimce oluşturduğum teorik alt yapısını anlatma niyetinde değilim. Diyelim ki başka bir ad verilmesi gerekir.
Şimdi hiç kimse bana "Ama bu hükümetin demokrasi yolunda attığı adımları yok sayamayız." falan demesin.
Ya da desin ama o adımların ne olduğunu söylesin tartışalım.
Nadi Öztüfekçi
14 Haziran 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.