7 Ağustos 2014 Perşembe

Sormak iyidir...



Ben Dünya'yı ve yaşamı "zaten bilerek" değil sorarak anlamaya çalışırım.
Kendimce doğru soruları sorarak ve bunları yanıtlamaya çalışarak, günümüzü kavramaya çalışırım.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de böyle algılamaya çalıştım.
Önce; ne istediğimi, kendimi nerede gördüğümü düşündüm ve bu yönde sorular sordum. Basit olmasına özel dikkat saffettim. Çünkü soruları basit sormazsan doğru yanıtları bulma ihtimalin de azalıyor.
Okuyan arkadaşlarım bilir Bloğumun adı "Sıradan Şeyler".
Doğal olarak soruları da sıradan sorular olacak.

İşte; öylesine, iddiasız, sıradan sorular...

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi demokratik bir Türkiye isteyenler açısından bir sorun mudur? Ya da başka ifadeyle demokrasi mücadelesi verenler açısından Erdoğan'ın seçilip seçilmemesi önemli bir kırılma noktası mı, yoksa "önemsiz bir detay" mıdır?

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi kendini yoksullar ve çalışanların tarafında görenler açısından; bir olumsuzluk mu yoksa "bu mücadele zaten devam ediyor, kim seçilirse fark etmez" midir?

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi çağdaş bir yaşam sürdürmeyi, inancını, dinini kendi algıladığı ve yorumladığı şekilde yaşamayı arzulayanlar açısından; bir tehlikenin daha da somutlaşması anlamına mı gelir, yoksa "bütün bunlar gereksiz, mesnetsiz korkular" mıdır?

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi temiz bir toplum isteyenlerin; asla vicdanlarına sığdıramayacakları açığa çıkan bunca yolsuzluk, rüşvet ve yasadışlılıkların onaylanması demek olan ülkece yaşanacak bir rezillik midir yoksa "demokrasinin bir cilvesi" midir?

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi savaş karşıtları için; Ortadoğu bataklığına, sırf kendi ihtirasları ve küresel sermayenin kendisine yüklediği misyonları adına balıklama dalmaya hazır bir 'Malkoçoğlu'na ülkenin geleceğini emanet etmek midir yoksa "abartmayalım" mıdır?

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi kadın hakları savunucuları, cinsiyet ayrımcılığın ve cinsel eğilimler üzerindeki baskılara karşı olanlar açısından; topluma kendi inanç ve ahlaki yargılarını topluma dayatmaya hazır bir anlayışın daha da cesaretlenmesi ve daha atak olmasının önünü mü açacak bir aşama mıdır yoksa  "yok canım" mıdır?

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi bu ülkede her türlü etnik ayrımcılığa, kimlik ve inanç ve mezhep dayatmacılığına karşı olanlar açısından; son dönemlerde kullanılan açıkça mezhep kışkırtıcılığı anlamındaki ifadelerin artık somutlaşacağı yeni bir dönem midir yoksa "telaşa gerek yok" mudur?

Son soru…
Eğer kendimize; demokrasiden, yoksullardan ve çalışanlardan, çağdaş bir yaşamdan, temiz bir toplumdan, savaşın karşısında ve barıştan, kadın haklarından, cinsel kimlik ve yönelim temelli insan haklarından yana görüyorsanız, solcu, sağcı, sosyalist, demokrat, liberal ne olursanız olun Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sizin için önemli bir sorun mu, “fark etmez” mi yoksa “iyidir iyi” mi?
Sormak iyidir.
Nadi Öztüfekçi
7 Temmuz 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.