27 Mayıs 2011 Cuma

Mustafa Koçlu, Menemen İGD'nin ilk kaybı...

Yazları yanın da çalıştığım tüccar Metin Bengi'nin tam karşısında Gürbüz Gencer'lerin yemci dükkanı vardı. Mustafa orada şoför olarak çalışıyordu. Aslında aynı mahalleden sayılırdık. Gürbüz'le muhabbetimiz tutmuştu, boş kaldıkça onların dükkanında oluyordum. Mustafa da kullandığı kamyonetin işi olmadığı zamanlar orada olurdu.
74–75 yılları falan... O zamanlar hala Karaoğlan rüzgarı esiyor. Herkes Ecevitçi… Ben hızlı sosyalistim, Karaoğlan beni kesmiyor.
Çokomilk reklamında olduğu gibi "Hiç aklımdan çıkmıyor ki" hesabı, her fırsatta kendimce sosyalizm propagandası yapıyorum. Gürbüz'ün dükkanlarında ateşli tartışmalaryapardık.  Mustafa'da kendi bakış açısıyla lafa girer neşeli yorumlar yapardı. Konuyu bir şekilde şoförlük ve motora getirip benim anlattıklarıma ilginç örnekler verirdi.
Gelişen dostlukla birlikte yaz kış, sık sık uğrar oldum. O sıralar İGD de açılmıştı. Ben de kısa süre sonra İGD'li oldum. Siyasi konuşmalar daha somut olmaya başlamış, faaliyete dönmüştü. Artık konuşmalarım mı etkili oldu, beni kırmak istemedikleri için mi bilemiyorum ya da daha büyük bir ihtimal benim ısrarlı konuşmalarımdan gına geldiği için mi, sonuçta İGD ye götürmüştüm onları. O gün İGD ye üye olmamışlardı. Biraz kırılmıştım.
O zamanlar üniversiteye başlamış ama hala Menemen İGD de çalışıyordum. Bir kaç gün fakültedeki şimdi hatırlamadığım bir durumdan dolayı Menemen'e gelememiştim. Gelir gelmez derneğe uğradım bir de ne göreyim Mustafa ve Gürbüz ben yokken derneğe gidip üye olmuşlar faaliyete başlamışlardı bile.

Bir keresin de Gürbüz'lerin dükkanında dernekten falan konuşuyoruz. Gürbüzün abisi Necmettin Abi' de orada... Biraz kırgın bana. Dernek üyeliğinden pek memnun değil. Gönlünü almak istedim. Derken patladı. Yarı kızgın yarı gülerek "ulen bize de komünistliği sen getirdin. Ne güzel herkes Ecevitçiydi. Bir bacak bokken sosyal mosyal diye diye bunların da kafasını çeldin." Gülüştük.
Mustafa'nın işten fırsat buldukça derneğe uğradığını hatırlıyorum. Şoförlük zor ve tehlikeli bir meslekti.
Ne yazık ki kötü bir kaza sonucu Gürbüz'
ün Abisi İbrahim Gencer ve üyemiz Mustafa Koçlu' yu kaybettik.
Mustafa Menemen İGD' nin ilk kaybıydı. Menemen'de belki cenazesinde yumrukların yukarı kaldırılarak saygı duruşu yapılan ilk kişiydi. Özkan Akyıl o anda inisiyatif geliştirip bizi saygı duruşuna çağırmıştı. Babası, kardeşleri ve Necmettin Abi kısa bir şaşkınlıktan sonra bize katıldılar. Sonraları Mustafa'nın iki kardeşi de bizim üyemiz oldu. Ali Koçlu ve Hasan Koçlu… İkisini de severdim sağlam arkadaşlardı. Hasan'la hala görüşüyoruz.

Aradan çok zaman geçti ama Mustafa'yı neşeli kahkahaları, sürekli gülen sevimli yüzüyle dün gibi hatırlıyorum. Kalender ve iyimserdi. Ehliyeti alıp işe başladıktan sonra ilk maaşı ile eve buzdolabı almıştı. Babası bahsetmişti, annesi o öldükten sonra buzdolabını kullanamamış. Bakmaya dayanamadığından üzerini örtmüşler. Ülke yönetimini araba kullanmaya, ekonomisini de motora benzetir. "Motorun hakkını verceksin", "ehliyetin trişkadan değil, harbi olacak" gibi, kendine özgü deyimlerle bizim "sosyalist" sohbetlerimize katıldığını hatırlıyorum.
Tüm bunları nasıl hatırladığım konusunda da kendime hayret ediyorum. Hasan facebook'ta duvarımda Mustafa'nın resmini paylaşınca anılarım canlanıverdi. Yaşanmışlıkları yazmak lazım diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen hakaret içeren yorumlar yazmayın.